Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi & CEO & TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi H. Çağatay Özdoğru
Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2024 yılı faaliyet dönemi 3. Olağan Toplantısı’nın
konuğu oldu. “2024 Global Trendler” konu başlığı ile 13 Şubat 2024 Salı günü Akra Otel’de
gerçekleştirilen toplantıda ekonomiye dair açıklamalarda bulunan ANSİAD Yönetim Kurulu Ercan
Özbek, Türkiye ekonomisinde enflasyon oranının azalması için, kamu kesiminde ve özel sektörde
verimlilik artışı sağlamalı, dijital ve yeşil dönüşüm yarışında ilerleme kaydetmeliyiz” dedi.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, 2024 yılının Türkiye
ekonomisinde bir düzeltme ve istikrar patikasına dönüş yılı olacağı için küresel gelişmelerin ülkemiz
için ayrı bir önem taşıdığını söyledi. Özbek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İhracat ve turizm
gelirimizin artması ve yabancı sermaye girişinin devam etmesi açısından dünya ekonomisinin
toparlanmasına ihtiyacımız açıktır. ABD ve Avrupa ülkeleri enflasyonu düşürmek için sıkı para
politikalarıyla yumuşak inişi başarmış görünmektedir. Ümidimiz küresel faiz indirimi sürecinin erken
başlaması, Avrupa ekonomisinin durgunluktan çıkması ve yabancı sermaye girişleriyle döviz
cephesinde bir rahatlama olmasıdır. Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 civarında büyüme ve işsizlikte
düşüş performansına karşılık olağanüstü yüksek enflasyonla mücadeleye devam etmektedir. Yüksek
enflasyon, yüksek faizler ve parasal sıkılaşma, geniş halk kesimleri için geçim sıkıntısı, KOBİ’ler için
ise piyasa daralması anlamına gelmektedir. 2024 yılında iç piyasa daralmasına karşılık kredi
maliyetlerinin yüksek kalması reel sektör için ciddi bir sınav olacaktır. Türkiye ekonomisinde enflasyon
oranının azalması için, kamu kesiminde ve özel sektörde verimlilik artışı sağlamalı, dijital ve yeşil
dönüşüm yarışında ilerleme kaydetmeliyiz. Kamu kesiminde daha fazla tasarruf sağlanmasını, kayıt
dışılığın azaltılmasını, verginin tabana yayılmasını, dolaylı vergi yükünün ve istihdam üzerindeki vergi
yükünün hafifletilmesini yıllardır ısrarla konuşuyoruz. 2024 yılın da bu konularda ilerleme sağlanması
önem arz edecektir” .
“Deprem konusunu her daim gündemde tutmalıyız”
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen deprem felaketinin üzerinden bir yıl
geçmesine rağmen deprem bölgesinde konut sorununun devam ettiğini belirten Özbek, “Türkiye
genelinde konut üretimi, kentsel dönüşüm ve deprem risklerine karşı hazırlık istediğimiz hızda
ilerlememektedir. Deprem meydana geldiği zaman gündem olan bir afet olayıdır. Bu nedenle Antalya
özelinde de deprem konusunu her daim gündemde tutmanın önemli olduğu düşüncesindeyiz. Bu
konu da alanında uzman isimlerle iletişim halindeyiz. ANSİAD olarak kentimizin ve bölgemizin
sorunlarını yakından takip ediyor çözümü için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
“Antalya’nın uzun vadeli geleceği kişilere bağlı olmamalıdır.”
Özbek, “Antalya’da geçen yıl Rusya ve Ukrayna’dan gelen yabancı misafirleri konuşuyorduk.
Bugünlerde ise yabancı misafirlerin artık Antalya’yı değil, Sırbistan’ı, Birleşik Arap Emirlikleri’ni tercih
ettiğini konuşuyoruz. Antalya’da kentleşme, turizm, ticaret istikrarlı ve sürdürülebilir biçimde
gelişmelidir. Antalya’nın uzun vadeli geleceği de kişilere bağlı olmamalıdır. Kent olarak, kamu
kurumları, yerel yönetimler ve iş dünyası hep birlikte sürdürülebilir bir gelecek, gelişmiş bir toplum,
nitelikli eğitim, depreme karşı dirençli bir kent vizyonu gibi hedefler ışığında birlikte çalışmalıyız. Bu

hedefler ışığında önümüzdeki seçim gündem ile birlikte, ANSİAD’ın geleneği olarak belediye başkan
adaylarımızı misafir ediyor olacağız. Antalya ile ilgili sorunları ve çözüm önerilerimizi de dosya olarak

sunacağız ve seçim sonrası takipçisi olacağız. Bu dönemde ANSİAD olarak geçmişten gelen tecrübe
ve bilgi birikimimizle, hep birlikte bu şehrimizin vizyonuna katkı yapacağımıza inanıyoruz” diye
kaydetti.
“Sürdürülebilirlik insani bir yaşamın temel taşıdır”
Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su, aynı zamanda TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi olan H.
Çağatay Özdoğru; “2024 Global Trendler” başlıklı konuşmasında sürdürülebilirliğin önemine dikkat
çekti. Özdoğru, “Sürdürülebilirlik kavramının ortaya çıkışı 18. yüzyıl başına rastlasa da modern
anlamda sürdürülebilirlik tartışmaları 20. yüzyılın ikinci yarısına rastlıyor. Ben sürdürülebilirliği insani
bir yaşamın temel taşı olarak tanımlıyorum. Kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken, gelecek kuşaklara
ekonomik, çevresel ve sosyal koşulları devam ettirilebilen bir dünya ve kurumsal yapı bırakmanın; her
bireyin, her kurumun, her devletin görevi olması gerektiğini düşünüyorum. Uzaya giden ilk kozmonot
Gagarin’in 1961 de söylediği “Dünya mavi ve çok güzel. Harika görünüyor” sözünü hiçbir zaman
unutmamalı ve bu mucizeye sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilirlik konusunda çok güçlü bir toplumsal baskı olduğunun altını çizen Özdoğru,
sürdürülebilirlik konusunda herhangi bir icraat yapılmazsa finansmana erişilemeyeceğini ya da
finansa erişmenin maaliyetinin artacağını söyledi. Özdoğru, konuşmasını şu şekilde sürdürdü,
“Tüketicilerin, çalışanların, yatırımcıların ve finans kuruluşlarının; şirketlerin çevresel ve sosyal
konularda sorumluluk sahibi olmalarını beklediği bir dönemdeyiz. Örneğin, Deoloitte’nin 2023 CxO
Sürdürülebilirlik Raporu’na göre, şirketler iklim değişikliği konusunda harekete geçmeleri için paydaş
guruplarından yoğun baskı hissediyor. Tabii bunu pozitif bir baskı olarak algılamalıyız”.
“Yalnızca şirketler değil, bir ülkedeki tüm kurumların iyi yönetilmesi gerekiyor”
Özdoğru, “Sürdürülebilirlik kavramı detayında şirketler açısından çevresel ve sosyal konularda
sorumluluk üstlenilmesi ve ilerleme sağlanabilmesi için şirketlerin kurumsal yönetişim konusunda
yetkin olması şarttır. Tarihin farklı dönemlerinde küresel ekonomik kriz boyutuna kadar gelen borsa ve
şirket skandalları, dev şirketlerin iflasları ile az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınma
sorunlarının altında kurumsal yönetişim eksikliği yatıyor. Büyük resme baktığımızda, yalnızca
şirketlerin değil, bir ülkedeki tüm kurumların iyi yönetilmesi gerektiğinin de altını çizmek isterim” diye
konuştu.
“Günümüzde sürdürülebilirlik kavramının ölçüsü ve çıpası olarak ‘Çevresel, Sosyal ve Kurumsal
Yönetişim’, kısaca ‘ESG’ (Environmental Social Governance) tanımlanıyor” diyen Özdoğru, “ESG
bugün özellikle kurumsal ve kurumsallaşma yolunda ilerleyen şirketlerin en önemli gündem
maddelerinden birisi ve kurumların finansal yapısını göz ardı etmeden; çevresel, sosyal ve kurumsal
yönetişim açısından onu sürdürülebilir kılan unsurları ifade ediyor. Doğal kaynak kullanımı, enerji
verimliliği, karbon emisyonları ve çevresel etki ‘E’ harfine; çalışan hakları ve güvenliği, çeşitlilik
cinsiyet eşitliği, insan hakları ve sosyal yatırımlar ‘S’ harfine; adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik,
sorumluluk ilkelerine uyum, yönetim kurulunun yapısı ve bağımsızlığı ‘G’ harfine karşılık geliyor.
Kurumlar ESG konusunda raporlama yaparak sürdürülebilirlik performanslarını ölçüyorlar ki bu
raporlar, şirketlerin sürdürülebilirlik taahhütlerini ve performansını gösterirken, yatırımcıların ve diğer
paydaşların bu bilgilerini kullanarak doğru kararlar almalarını sağlıyor. Uluslararası standartlara uygun
raporlar şirketlerin itibarını ve finansal kabiliyetlerini artırırken; yönetim süreçlerini, stratejilerini ve
karar süreçlerini iyileştirmelerini ve güçlendirmelerini de sağlıyor” dedi.

Konuşmasında yapay zekanın önemine dikkat çeken Özdoğru, “Dijital fiziğin ve dijital felsefenin
öncülerinden MIT ve Caltech gibi dünyanın önce gelen teknoloji araştırma üniversitelerinde hocalık
yapmış Amerikalı bilgisayar bilimcisi ve girişimci Edward Fredkin, ‘Tarihte üç büyük olay vardır.
Bunlardan ilki, evrenin oluşumudur. İkinci yaşamın başlangıcıdır. Bu ikisiyle aynı derecede önemli
olan üçüncüsüyse, yapay zekanın ortaya çıkışıdır.’ diyor. İnsan zekasını ve problem çözme
yeteneklerini
kopyalayabilen sistemler olarak tanımlayabileceğimiz yapay zeka, bir fikir üreten filozoflara kadar
uzanıyor” diye konuştu.
“Türkiye’nin kredi notu bizce artırılacak”
Türkiye’nin ekonomisini değerlendiren Özdoğru, “Türkiye’nin risk primini gösteren CDS, çalkantıların
hakim olduğu Mayıs – 2023 seçimi öncesi dönemde 700 baz puanlara yükselmişti. Yani Türkiye’ye
yatırım yapan bir finansman yatırımcı, sigorta yapmak isterse yıllık %7 prim ödemek durumundaydı.
Bu oran seçim sonrasında kademeli olarak gerileyerek 300 baz puana kadar geriledi. İçinde
bulunduğumuz yılın ikinci çeyreğinde Türkiye’nin kredi notu bizce artırılacak. Bu durumda CDS risk
primi de 250 baz puana kadar gerileyebilir” dedi. Özdoğru, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Türkiye’nin enflasyon ve cari işlemler açığı sorunları oldukça kritik bir boyuta taşınmıştı. Politikaların
ortodoks hale gelmesi ve rasyonel önlemlerin alınması ile birlikte her iki cenahta da toparlanma
başladı. Ancak, tahribat çok büyük olduğundan dolayı tablonun arzu edilen düzeye gelmesi de zaman
alacak. Yine de yıllık TÜFE enflasyonunun sene sonunda %40’lara gerileyeceğini tahmin ediyoruz.
Aynı düzlemde cari işlemler açığı da 1 yıllık 60 milyar dolar düzeyinde 45 milyar dolara doğru bir
gerileme kaydedecek. Rezervlerle ilgili çok sayıda metrik var. Ancak, hangisine bakarsak bakalım
2023 yılı ortasında alarm seviye geçilmiş ve kriz boyutuna gelinmişti. Son dönemde politikaların
normalleşmesi ile rezervlerde de hatırı sayılır bir iyileşme kaydedildi. Ocak – Mayıs’ta rezervler 38
milyar USD azalmıştı. Haziran – Aralık’ta ise 36 milyar USD arttı”.
Türkiye’nin ekonomi politikaları kadar diplomatik duruşunda da kayda değer bir normalleşme
yaşandığını söyleyen Özdoğru, “Gerek Batı ile gelişmeler gerekse de Ortadoğu’daki ülkelerle olanlar
hızla normalleşiyor. 2023 ortasına kadar Türkiye’nin dışarıdan kaynak bulması oldukça zorken son
dönemde finansal olarak ilgi artmaya başladı. Mesela, geçem haftaki Eurobond ihracında 3 milyar
USD borçlanırken son 4 yılın en düşük spread’ini ödedik” ifadelerini kullandı.
“ANSİAD 3. Olağan Toplantısı” ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in toplantının
başkanlığını yapan ANSİAD Geçmiş Dönem Başkanı & ANSİAD Ekonomik ve Sektörel Gelişme
Çalışma Masası Başkanı H. Ergin Civan ile birlikte toplantının konuğu Esas Holding Yönetim Kurulu
Üyesi & CEO & TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi H. Çağatay Özdoğru’ya günün anısına Antalyalı
Seramik Sanatçısı Tufan Dağıstanlı’nın seramik kuşlarından birisini hediye etmesinin ardından sona
erdi.