“Hiç şüphesiz ki dünyanın en güzel yeri Antalya” demiş ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk. Antalya; dünyanın en güzel şehri ama Antalya neden yaşanılmaz hale geldi?

“Hiç şüphesiz ki dünyanın en güzel yeri Antalya” demiş ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk.

Evet, Antalyamız muhteşem bir doğaya sahip. Türkiye’nin en güzide sahil şeridi şehrimizde. Gezilecek, görülecek yerlerin şehrin 4 bir yanını kapladığı da bir gerçek. Ev sahipliği yaptığı tarihten bahsetmeme gerek bile yok. Tabir-i caizse adım başı antik kent, müze…

Bu kadar güzel ve yaşanılası bir şehirken Antalya neden yaşanılmaz hale geldi buna değinmek istiyorum. Yaşanılmaz hale getirilen Antalya’nın ilk sorunu trafik. Evet, gerçekten de çekilmez bir çile. Trafiğin yoğun olmadığı saatlerde 5 dakikada gittiğiniz yolu, 1 saatte gidiyor olmak oldukça stresli. Çünkü alternatif güzergâhların yaratılmaması bunun en büyük nedeni. Konyaaltı-Lara hattının zorunlu güzergâhı Mecburiyet Bulvarı’ndan (Yüzüncü Yıl) geçmeden nereye gidiyorsun. Başka yol deneyelim desek ara sokaklarda köşe kapmaca oynuyorsun.

Bu kadar yoğun göç alan bu şehir artık bu nüfusu kaldırmıyor! Tramvay yok, deniz taşıtı yok, tünel yok…..

Ee hani büyükşehirdik.

Artık Antalya da büyüdü……. Büyüdüm dedi de çalan alarmlar duyuldu mu?  Şehrin en ulaşılması zor noktalarında karayolunun dışında yok mu alternatif?

Diğer büyükşehirler ne yapıyor? Bu tip sorunları yaşayan tek şehir biz değiliz tamam kabul ama biz de turizminin başkentiyiz.

Ağzımız dolu dolu şu kadar uçak indi, şu kadar turist geldi diye övünürken; bir yerden bir yere gidemeyen şehirli vatandaşın da düşülmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kozmopolit yapımızın getirdiği mutsuzluğun bir de trafikle perçinlenmesi ne yazık ki memleketlinin en büyük derdi.