İlk adet bir sağlık sorunu değil, doğal bir gelişim sürecidir. Aileler bu süreci nasıl yönetmeli? Köşe yazarımız Op.Dr. Ali Fuat Şengör anlatıyor.
İlk Adet: Panik Değil, Anlayış Zamanı
Çocuklarımız büyüyor… En belirgin dönüm noktalarından biri de ilk adet.
Muayene odama gelen birçok aile, kızlarının ilk adet görme sürecinde endişeli olur. “Erken mi başladı?”, “Geç mi kaldık?”, “Bir sorun mu var?” soruları peş peşe gelir.
Oysa ilk adet, ergenlik sürecinin tamamen doğal bir aşamasıdır ve çoğu zaman telaşlanacak bir durum yoktur. Adet görmek bir hastalık değil, bir sağlık göstergesidir. Üstelik bu süreç yalnızca biyolojik değil, duygusal bir geçiştir de.
İlk adet, genellikle 9-15 yaş aralığında başlar. Erken ya da geç yaşta olması, çoğu zaman normal sınırlar içinde seyreder. Ancak çocukta şiddetli ağrı, aşırı kanama veya düzensizlik gibi şikâyetler varsa bir uzmana danışmak yerinde olur. Bunun dışında panik yapmaya gerek yok.
Ailelere düşen en önemli görev, kız çocuklarına bu sürecin doğal olduğunu hissettirmektir. Basit ve açık bir dille adet döngüsünün ne anlama geldiğini anlatmak, hijyen konusunda rehberlik etmek ve en önemlisi utanç değil güven duygusu kazandırmak gerekir.
Telaş değil, bilgi ve anlayış… İşte bu dönemin anahtarı bu. Çocuğunuzun sorularını sakince yanıtlayın, korkularını hafifletin. Unutmayın, bu yalnızca büyümenin bir parçası. Ve sizin desteğinizle, bu yolculuk daha sağlıklı ve huzurlu ilerleyecek.
Kız çocukları bu dönemde fiziksel değişimlerin yanında duygusal olarak da hassas olur. Vücudundaki değişimleri anlamlandırmaya çalışırken kaygı, utanma ya da karışık duygular yaşayabilirler. Onlara en çok lazım olan şey ise anlayış, sabır ve doğru bilgidir.
Unutmayın, ilk adet bir dönüm noktasıdır; ancak bir “kriz” değildir. Bu süreci ne kadar doğal karşılarsanız, çocuğunuz da o kadar sağlıklı ve özgüvenli büyür.