Tarihle doğanın kusursuz uyumu: Termessos, zirvesine yürüyerek ulaşılan, geçmişin sessizliğinde kaybolacağınız eşsiz bir antik kent yolculuğu.

ANTALYA’NIN ZİRVESİNDE ZAMANIN DURDUĞU YER: TERMESSOS ANTİK KENTİ

Tarih ve doğa iç içe olabilir mi? Termessos bu soruya güçlü bir “evet” cevabı veriyor.

Antalya’nın kuzeybatısında, Güllük Dağı’nın zirvesine saklanmış bir antik kent var: Termessos. Doğal savunma avantajlarıyla Büyük İskender’in bile fethedemediği bu kent, 1050 metre rakımda, kayaların arasına ustalıkla gizlenmiş adeta taş bir masal.Whatsapp Image 2025 04 30 At 12.54.20

Termessos Antik Kenti, sadece bir arkeolojik alan değil; aynı zamanda tarihin doğayla yaptığı iş birliğinin nadir örneklerinden biri. Antalya şehir merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer alan bu antik kent, Güllük Dağı Termessos Milli Parkı içerisinde bulunuyor. Konum olarak yüksek bir platoya kurulmuş olması, hem kenti askeri açıdan korumuş hem de ona benzersiz manzaralar kazandırmış.

Yola çıkmadan önce…

Antik kente ulaşmak için Döşemealtı ilçesindeki Korkuteli Kavşağı’ndan Korkuteli yönüne sapmanız yeterli. 15. kilometrede karşınıza çıkan yön tabelası sizi Termessos’a götürecek. Bu noktadan sonra müze kartınızı hazır edin ve milli parkın giriş kapısından içeri girin.

Kapıdan girince sizi Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne bağlı ziyaretçi tanıtım merkezi karşılıyor. İçeriye girdiğinizde doldurulmuş hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Kimi ziyaretçiler için bu ilginç bir deneyim olabilir; ancak küçük çocuklar için ürkütücü olabilir. Aileler bu kısmı es geçmeyi tercih edebilir.Whatsapp Image 2025 04 30 At 12.54.21 (1)

Piknik mi, yürüyüş mü, tarih mi? Hepsi bir arada.

Tanıtım merkezini geçtikten sonra karşınıza çıkan piknik alanı, doğayla baş başa kalmak isteyenler için birebir. Sessiz, düzenli ve huzurlu bir atmosfer sunuyor. Ancak Termessos’un gerçek hikâyesi, buradan yaklaşık 9 kilometre yukarıda başlıyor.

Bu yol, doğaseverler için eşsiz bir yürüyüş rotası. Yokuş yukarı olan bu güzergâh, hem kardiyo etkisi yapıyor hem de doğanın kalbine doğru ilerledikçe manzaranın keyfi artıyor. Özellikle Antalya-Korkuteli yolunu farklı açılardan görmek isteyenler için kaçırılmayacak bir rota.

Ancak dikkat! Termessos Antik Kenti’ne ulaşmak için son etapta yaklaşık 60 derecelik eğime sahip bir patikadan yürüyerek çıkmanız gerekiyor. Aracınızı park ettikten sonra bu zorlu ama bir o kadar da heyecan verici tırmanış başlıyor.

Nefes nefese tarih yolculuğu…

Ben bu rotayı tamamladığımda akıllı saatim 12.500 adım gösteriyordu. Bu da yaklaşık 8,5 kilometrelik bir yürüyüş demek. Ayakkabı seçimi çok önemli. Ayrıca su şişeniz dolu olmalı. Yüksek rakımda havanın değişkenliğini de hesaba katıp kıyafetlerinizi dikkatli seçin.

Zirveye yaklaştıkça doğa, tarihle yer değiştiriyor. Ağaçların arasından beliren taş yapılar, yüzyılların sessiz tanıkları gibi. Ve sonunda karşınıza Termessos Tiyatrosu çıkıyor. Deniz seviyesinden yüksekte yer alan bu yapıdan Antalya Ovası’nı izlemek, kelimelere sığmayacak bir deneyim. 4200 kişi kapasiteli bu tiyatroda zamanında oyunlar, festivaller ve törenler düzenlenirdi. Bugünse sadece rüzgarın sesi yankılanıyor.

Güçlü bir uygarlığın sessiz tanıkları

Termessos, Solymos Dağı’nda yaşayan Solymler tarafından kurulmuş. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender, bu kenti fethetmek istemiş ancak doğal savunma yapıları nedeniyle başarısız olmuş. Bu olay, Termessos’un askeri açıdan ne kadar güçlü olduğunu ortaya koyuyor.

Kent, aristokratik bir yapıya sahip olmasına rağmen halk meclislerinde kararların alındığı, ticaretin geliştiği, küçük ölçekli tarım ve hayvancılığın yapıldığı bir yerleşimmiş. Coğrafi konumu sayesinde dış etkilere karşı korunmuş, uzun süre bağımsız kalabilmiş.Whatsapp Image 2025 04 30 At 12.54.21

Ancak doğa her zaman galip gelir…

Tarihçiler, Termessos’un büyük bir deprem sonucu terk edildiğini belirtiyor. Deprem, su altyapısına ve yapılara büyük zarar vermiş. Su kaynakları kuruyunca tarım yapılamaz hale gelmiş, halk göç etmiş ve kent zamanla sessizliğe gömülmüş.

Bugün doğa, kentin üzerini yeniden örtmüş. Yaban hayatı ve bitki örtüsü arasında saklanmış taş yapılar, zamanın ağır ilerleyişine direnen sessiz tanıklar gibi ayakta.

Ziyaret öncesi küçük ama önemli uyarılar

  • Park içerisinde kamp yapmak yasak.
  • Tuvalet sadece girişteki piknik alanında var.
  • Milli park saat 17.00’de kapanıyor. Çıkış yapmazsanız, geceyi dağda geçirmek zorunda kalabilirsiniz.
  • Bilmediğiniz patikalara girmeyin, heyelandan dolayı yol kapanmış olabilir, kaybolma riski var.

Eğer tarihe ilgi duyuyorsanız, doğayla iç içe bir keşif yapmak istiyorsanız ve biraz da fiziksel aktivite gözünüzü korkutmuyorsa, Termessos’u mutlaka ziyaret edin.

Detaylı tanıtım videosu;

 https://ytbe.one/BJwi2_e2dEM